ALA GÖZLÜM
Ala gozlum ben bu ilden gidersem
Zulfu perisanim kal melil melil
Kerem et aklindan cikarma beni
Agla gozyasini sil melil melil
Yigin ey sevdigim sen seni duzet
Karayi bagla da beyazi coz at
Doldur ver badeyi bir daha uzat
Ayrilik serbetin ver melil melil
Elvan ciceklerden sokma basina
Kudret kalemini cekme kasina
Beni unutursan doyma yasina
Gez benim askimla yar melil melil
Karac(a)oglan der ki olup olunce
Bende guzel sevdim kendi halimce
Varip gurbet ele vasil olunca
Dostlardan haberim al melil melil
KARACAOĞLAN
------------------------------------------------------------------
BENİ
Has bahçede biten bir gül ugruna
Bülbül gibi almis ahu zar beni
Özümü yandirdim askin narina
Bundan sonra kabul etmez har beni
Bir güzel sevmisem hublar içinde
Emsali bulunmaz Çin u Maçin'de
Anadan dogmayim dört dag içinde
Usutmez etraftan yagan kar beni
Bir kerece gelmis oldum cihana
Bu askin elinden ben yana yana
Bir DERTLI DIVANI diyerek bana
Kendine bagladi güzel yar beni
DERTLİ DİVANİ
-------------------------------------------------------------------
AŞKIN
Askın beni elden ele gezdirdi
Cok dolandım bulamadım eşini
Beni candan usandırdı bezdirdi
Tuzlu imiş yiyemedim aşını
Benim ile gezdin beni arattın
Beraber oturup beraber yattın
Türlü türlü güllerinden koklattın
Aşık ettin güle bülbül kuşunu
Altmis iki yıldır seni ararım
Tukendi sabrım yoktur kararım
Dağa taşa kurda kuşa sorarım
Kimse bilmez hikmetini işini
Her millete birer yüzden göründün
Kendini sakladın sardın sarındın
Bu dünyayi sen yaratmadın
Her nesnede gösterirsin nakşını
Görenlere açık körlere gizli
Kimine göründün oruç namazlı
Veysel'e göründün cilveli nazlı
Tutan bırakır mı senin peşini
AŞIK VEYSEL
-------------------------------------------------------------------
AĞLAR GEZERİM
Aşkın derdine düşeli
Mecnunum dağlar gezerim
Katram kaynayıp coşalı
Sel oldum, çaglar gezerim
Pîr eşiğin bildim Kabe
Hatası var ise tövbe
Derd ile erdim Eyyüb'e
Yarami bağlar gezerim
Kimi baydır, kimi geda
Cümlesine yaran Hüda
Yusuf'umdan düştüm cüda
Yakub'um ağlar gezerim
SEYRANI, aşkn Tur'unda
Tecelli gördüm nurunda
Gerçeklerin huzurunda
Çürüğüm, sağlar gezerim
SEYRANİ
-------------------------------------------------------------------
TAŞLAMA
Ormanda büyüyen adam azgını
Çarşıda pazarda insan beğenmez
Medrese kaçkını softa bozgunu
Selam vermeğe dervişan beğenmez
Alemi taneder yanına varsan
Seni yanıltır mes'ele sorsan
Bir cim çıkmaz eğer kamını yarsan
Camiye gelir de erkan beğenmez
Elin kapusunda kul kardaş olan
Burnu sümüklü hem gözü yaş olan
Bayramdan bayrama bir traş olan
Berber dükkanında oğlan beğenmez
Dağlarda bayırda gezen bir yörük
Kimi timarlı sipahi kimi serbölük
Bir elife dili dönmiyen hödük
Şehristana gelir ezan beğenmez
Bir çubuğu vardır gayet küçücek
Zu'mu fasidince keyif sürecek
Kırık çanağı yok ayran içecek
Kahveye gelir de fincan beğenmez
Yaz olunca yayla yayla göçenler
Topuz korkusundan şardan kaçanlar
Meşe yaprağını kıyıp içenler
Rumeli Yenicesi duhan beğenmez
Aslında, neslinde giymemiş hare
İş gelmez elinden gitmez bir kare
Sandığı gömleksiz duran mekkare
Bedestana gelir kaftan beğenmez
Kazak Abdal söyler bu türlü sözü
Yoğurt ayran ile hallolmuş özü
Köyden şehre gelse bir Köylü kızı
İnci yakut ister mercan beğenmez
KAZAK ABDAL
-------------------------------------------------------------------
Dedim Dilber Gel Bir Pazar Edelim
Dedim dilber gel bir pazar edelim
Dedi ben alışı verişi bilmem
Dedim muhabbetten kuralım çarşı
Dedi ben tenhada görüşü bilmem
Dedim işittin mi Ferhat-Şirin'i
Dedi aşk yoluna vermiş varını
Dedim Ferhat vermedi mi serini
Dedi düşmanım çok, şer işi bilmem
Dedim Kerem yanmış Aslı yoluna
Dedi Aslı düşmüş elin diline
Dedim Kamber ölmüş Arzu yoluna
Dedi ben inkisar, kargışı bilmem
Dedim Ruhsat sana olmuş mülâzim
Dedi bir ruhsat da olsun ne lazım
Dedim eğer kabul olsa niyazım
Dedi ben oraya varışı bilmem
RUHSATİ
-------------------------------------------------------------------
Gönül Eğlenir Mi Gurbet Ellerde
Gönül eğlenir mi gurbet ellerde
On dokuz bölüklü kız olmayınca
Garip bülbül gibi öter dillerde
Açılıp gülleri yaz olmayınca
Ne müşküldür karlı dağı devirmek
Yönün sevdiğine doğru çevirmek
Âşıka şayeste türkü çağırmak
Onun da tadı yok saz olmayınca
Sevda dolu Ruhsati'nin meyinde
Ah ü zârım kaldı kaşı yayında
Sevdiğim Hafik'in Gulam köyünde
Bu yıl da gidemem yaz olmayınca
RUHSATİ
-------------------------------------------------------------------
Hele Bir Düşün Ki Gözümün Nuru
Hele bir düşün ki gözümün nuru
Bu kadar parayı sana kim verdi
Bazı fukaraya bulma kusuru
Mesti kundurayı sana kim verdi
Anadan doğunca kürkün var mıydı
Üryan gelmedin mi börkün var mıydı
Torba torba mecidiyen var mıydı
Tükenmez parayı sana kim verdi
Kuş tüyü döşekte yattın uzandın
Haftada bir çeşit geydin özendin
Aferin aklına sen mi kazandın
Şu tompu tarlayı sana kim verdi
Dinle Ruhsati"yi ne diyom sana
İyi bir öğüttür sanma ki çene
Çalışmayla verse verirdi bana
Bu köşkü sarayı sana kim verdi
RUHSATİ
-------------------------------------------------------------------
Güzel Sallanarak Nerden Gelirsin
Güzel sallanarak nerden gelirsin
İşin nedir maslahatın sevdiğim
Kaldır nikabını görem yüzünü
Balaban bakışlı gözün sevdiğim
Ay doğa da altın başın parlaya
Gün değe de top zülüfler terleye
Seni bastırmayım kuru yerlere
Gül döşeyim yollarına sevdiğim
Tan yıldızı gibi parladın çıktın
Gören aşıkların bağrını yaktın
Güzel turna mısın gölden mi kalktın
Al valasın yeşil başın sevdiğim
Benim yarim porsuk bağlar başını
İnci imiş sedef sandım dişini
El yanında baksam yıkar kaşını
Tenhalarda gülüşünü sevdiğim
Kıymetli ırak uzak dediler
Zülüfü gerdana tuzak dediler
Hay vah Emrah'a yazık dediler
Ağlama hey gözün yaşın sevdiğim
ERZURUMLU EMRAH
-------------------------------------------------------------------
Bülbül Olmuş Gülistanı Beklerim
Bülbül olmuş gülistanı beklerim
Geçti cahil ömrüm gülizâr deyu
Azgındır yaralar kabul etmez em
Ya kime varayım yaram sar deyu
Bir gün bile dost bağına girmedim
El uzatıp gonca gülün dermedim
Dünya güzeline gönül vermedim
Benim sadâkatli yârim var deyu
Emrah devran sürsün bezminde ağyar
Bu gam diyarında ben kılayım zâr
Sen tek başına gez taş yürekli yâr
Ben de böyle dolanayım yâr deyu
ERZURUMLU EMRAH
-------------------------------------------------------------------
Gönül Gurbet Ele Çıkma
Gönül gurbet ele çıkma
Ya gelinir ya gelinmez
Her dilbere meyil verme
Ya sevilir ya sevilmez
Yöğrüktür bizim atımız
Yardan atlattı zatımız
Gurbet ilde kıymatımız
Ya bilinir ya bilinmez
Bahçemizde nar ağacı
Kimi tatlı kimi acı
Gönüldeki dert ilacı
Ya bulunur ya bulunmaz
Deryalarda olur bahri
Doldur ver içem zehri
Sunam gurbet elin kahrı
Ya çekilir ya çekilmez
Emrah der ki düştüm dile
Bülbül figan eder güle
Güzel sevmek bir sarp kale
Ya alınır ya alınmaz
ERZURUMLU EMRAH
-------------------------------------------------------------------
Kalktı Göç Eyledi Avşar Elleri
Kalktı göç eyledi Avşar elleri,
Ağır ağır giden eller bizimdir.
Arap atlar yakın eder ırağı,
Yüce dağdan aşan yollar bizimdir.
Belimizde kılıcımız Kirmani,
Taşı deler mızrağımın temreni.
Hakkımızda devlet etmiş fermanı,
Ferman padişahın,dağlar bizimdir.
Dadaloğlu'm birgün kavga kurulur,
Öter tüfek davlumbazlar vurulur.
Nice koçyiğitler yere serilir,
Ölen ölür, kalan sağlar bizimdir.
DADALOĞLU
-------------------------------------------------------------------
Ben yürürüm yane yane aşk boyadi beni kana
Ne akilem ne divane gel gör beni aşk neyledi
Gah eserim yeller gibi gah tozarim yollar gibi
Gah akarim seller gibi gel gör beni aşk neyledi
Akar sulayin çaglarim dertli cigerim daglarim
Şeyhim aniben aglarim gel gör beni aşk neyledi
Ya elim al kaldir beni ya vaslina erdir beni
Çok agladim güldür beni gel gör beni aşk neyledi
Ben yürürüm ilden ile şeyh anarim dilden dile
Gurbette halim kim bile gel gör beni aşk neyledi
Mecnun oluban yürürüm ol yari düşte görürüm
Uyanip melul olurum gel gör beni aşk neyledi
Miskin Yunus biçareyim baştan ayaga yareyim
Dost elinden avareyim gel gör beni aşk neyledi
YUNUS EMRE
-------------------------------------------------------------------
|